Deniz yetki alanlarının paylaşımı çerçevesinde Doğu Akdeniz'de münhasır ekonomik bölgeye ilişkin sorunlar, beklentiler, öncelikler
Abstract
Bu çalışmada 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi ile ortaya çıkmış
bir kavram olan münhasır ekonomik bölge çerçevesinde Doğu Akdeniz’de kıyıdaş
devletlerin uygulamalarıyla ortaya çıkan deniz yetki alanları uyuşmazlığı uluslararası
hukuk bağlamında incelenecektir. Bölgede keşfedilen petrol ve doğalgaz
kaynaklarıyla birlikte bölgenin stratejik önemi ve bölgeye yönelik olarak gerek bölge
aktörlerinin gerekse bölge dışı aktörlerin Doğu Akdeniz’den daha fazla yarar sağlamak
için ilgileri artmıştır. Nitekim GKRY ve Yunanistan başta olmak üzere Doğu
Akdeniz’deki devletlerin denizde keşfedilen kaynakları paylaşmak amacıyla münhasır
ekonomik bölgelerini, bölgedeki İsrail, Mısır ve Lübnan gibi üçüncü devletlerin
haklarını gözetmeksizin tek taraflı olarak ilan etmeleri ve iki taraflı anlaşmalar
yapmaları gerginliği arttırmakta ve Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de Antalya Körfezi’ne
hapsetmeyi amaçlamaktadır. Türkiye ve KKTC tarafından bu anlaşma ve uygulamalar
uluslararası hukuka uygun olmadıkları gerekçesiyle kabul edilmemektedir. Bunun
yanında Doğu Akdeniz’de keşfedilen doğal kaynaklara ilişkin olarak Türkiye’nin
kıyıdaş devletlerle bugüne dek herhangi bir uluslararası anlaşma akdetmemiş olması,
hali hazırda Ege Denizi’nde Yunanistan’la var olan karasuları ve kıta sahanlığı
sorununa eklemlenmiş, bölgedeki deniz yetki alanları sınırlandırma sorununu içinden
çıkılmaz bir hale getirmiştir.
Türkiye deniz yetki alanlarına ilişkin sorunların tüm bölge ülkelerinin katılımı ile
uluslararası hukuka uygun olarak hakkaniyetli bir biçimde çözülmesini istemektedir.
Hakkaniyetli çözüme ulaşmada uluslararası sözleşmeler son derece önemli olmakla
birlikte, uluslararası sözleşmelerin soyut ve genel niteliğinden dolayı gerçekleşen her
somut uyuşmazlığa çözüm sunabilme kabiliyeti sınırlıdır. Çünkü her somut olay
kendine özgü özelliklere sahiptir. Dolayısıyla uyuşmazlığa bu özel durumlar göz
önünde bulundurularak, devlet uygulamaları ve uluslararası yargı kararları ışığında
çözüm sunmak daha işlevsel olacaktır.
Bu çalışmada Doğu Akdeniz’in jeopolitik ve jeostratejik önemiyle birlikte Doğu
Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sınırlandırılması kapsamında bölge ülkelerinin
münhasır ekonomik bölge politika ve uygulamaları incelenecektir. Ayrıca uluslararası
mahkemelerin deniz yetki alanı sınırlandırması uyuşmazlıklarında verdikleri kararlar
ışığında ve hakça ilkeler çerçevesinde Türkiye’nin bölgedeki çıkarlarının korunması
için yapılması gereken MEB anlaşmaları ve muhtemel MEB sınırlarının nasıl olması
gerektiği ortaya konulacaktır. Bu anlamda bu tez, Doğu Akdeniz’de yapılacak
sınırlandırmada kullanılması gereken ilke ve yöntemlerin neler olduğu sorusunun
cevabını aramakta ve sınırlandırma ihtilaflarının uluslararası hukuk perspektifinden
nasıl çözüleceği üzerine öneriler sunarken ileri sürebileceği olası argümanları ortaya
koymaktadır. In this study, the maritime jurisdiction disputes that emerged with the practices of
the coastal states in the Eastern Mediterranean within the framework of the exclusive
economic zone, a concept that emerged with the 1982 United Nations Convention on
the Law of the Sea, will be examined in the context of international law. With the oil
and natural gas resources discovered in the region, the strategic importance of the
region and the interest of both regional and non-regional actors in order to benefit more
from the Eastern Mediterranean have increased. As a matter of fact, the states in the
Eastern Mediterranean, especially the Greek Cypriot Administration of Southern
Cyprus and Greece, in order to share the resources discovered in the sea unilaterally
declare their exclusive economic zones and make bilateral agreements, regardless of
the rights of the thirds states in the region such as Israel, Egypt and Lebanon, increasing
the tension and aiming to imprison Turkey in the Antalya Bay in the Eastern
Mediterranean. These agreements and practices are not accepted by Turkey and the
TRNC on the grounds that they do not comply with international law. In addition, the
fact that Turkey has not concluded any international agreement with the coastal states
regarding the natural resources discovered in the Eastern Mediterranean, has already
been added to the problem of territorial waters and continental shelf with Greece in the
Aegean Sea and made the problem of delimitation of maritime jurisdiction areas in the
region inextricable.
Turkey wants the problems related to maritime jurisdiction areas to be solved in a
fair manner in accordance with international law with the participation of all regional
countries. Although international agreements are extremely important in reaching a
fair solution, the ability to offer a solution to every concrete dispute that occurs due to
the abstract and general nature of international agreements is limited. Because each
solid event has its own characteristics. Therefore, it will be more functional to offer a
solution to the existing dispute according to state practices and international judicial
decisions, taking these special circumstances into account.
In this study, together with the geopolitical and geostrategic importance of the
Eastern Mediterranean, within the scope of delimitation of maritime jurisdiction areas
in the Eastern Mediterranean, the exclusive economic zone policies and practices of
the countries in the region will be examined. In addition, decisions of international
courts in maritime jurisdiction limitation disputes and within the framework of
equitable principles, the EEZ agreements that should be made for the protection of
Turkey’s interests in the region and how the possible EEZ borders should be will be
revealed. In this sense, this thesis seeks the answer to the question of what are the
principles and methods that should be used in the delimitation to be made in the Eastern
Mediterranean and presents possible arguments that can be put forward while
presenting suggestions on how to resolve the delimitation disputes from the
perspective of international law.
Collections
- Tez Koleksiyonu [1858]