21. Yüzyılda uluslararası ilişkilerde yeni güç rekabet sahası : Siber Uzay
Abstract
Siber uzay sahası, 21. yüzyılın en dikkat çeken söylemlerinden biri olarak
kabul edilmektedir. Bilimsel bilgi ve teknolojik ilerlemelerle birlikte değişen
Uluslararası İlişkiler, hızla genişleyen bu dijital alana dâhil olmaktadır. Geleneksel
Uluslararası İlişkilerdeki güç mücadelesi, bu yüzyılın dinamik koşullarından dolayı
fiziksel sınırları aşmak zorunda kalmıştır. Sınırları olmayan, tamamıyla yapay ve
belirsizlikler dolu bu karmaşık sahadaki aktör fazlalığı, Siber Uluslararası İlişkilerde
güç mücadelesini çok daha karmaşık ve zorlu kılmaktadır. Artan siber yeteneklerin
yarattığı güvensizlik ortamı, daha saldırgan siber yeteneklerin geliştirilmesine neden
olmaktadır. Bundan dolayı siber alanda daima güçlü kalabilmek mümkün
olmamaktadır. Aynı zamanda da siber alanın bir aktörün egemenliği altına
girebilmesi zorlaşmaktadır. Bu çalışma üç ana bölümden oluşmaktadır ve Siber
Uluslararası İlişkiler tüm boyutlarıyla ele alınmıştır. Birinci bölümde Uluslararası
İlişkilerdeki teknolojik dönüşüm, kavramsal ve kuramsal çerçeve içerisinde ele
alınmıştır. İkinci bölümde siber uzay ile Uluslararası İlişkiler teknik ve hukuki olarak
incelenmiştir. Üçüncü bölümde ise 21. yüzyılın öne çıkan Siber Uluslararası İlişkiler
örnek olaylarının sonuçlarına ve etki boyutlarına dikkat çekilmiştir. Cyberspace domain is considered as one of the most remarkable discourses of
the 21st century. International Relations, changing with scientific knowledge and
technological advances, is included in this expanding digital field rapidly. The
struggle for power in traditional International Relations had to transcend physical
boundaries due to the dynamic conditions of this century. Actor diversity in this
complex field, which has no boundaries, is completely artificial and full of
ambiguities, makes the power struggle in Cyber International Relations much more
complex and challenging. The insecurity created by increased cyber abilities causes
much more aggressive cyber abilities. Therefore, it is not always possible to remain
powerful in the cyberspace. At the same time, it becomes difficult for the cyber
domain to come under the domination of one actor. This study consists of three main
sections and Cyber International Relations is dealt with in all its dimensions. In the
first section, the technological transformation in International Relations is discussed
within the conceptual and theoretical framework. In the second part, cyberspace and
International Relations are examined technically and legally. In the third section,
attention is drawn to the results and impacts of the 21st century prominent Cyber
International Relations case studies.
Collections
- Tez Koleksiyonu [1858]