Doğu Akdeniz’in stratejik önemi
Özet
Enerji, insanoğlunun yaşamını konforlu bir şekilde sürdürebilmesi için gerekli
olan ürün ve hizmetlerin sağlanabilmesinde gerekli olan güç kaynağı ve
vazgeçilemeyecek bir girdisidir. Yaşamımızda günlük rutin olarak kullandığımız
içilebilecek su, elektrikli aletler, ulaşım, eğitim vb. hizmetlerin sağlanabilmesinde
olmazsa olmazlarından biridir enerji.
Günlük yaşamsal faaliyetlerimiz devam ederken, bir şekilde enerjiye
ulaşamadığımızı ve günlük etkin olarak kullandığımız hizmetlerden birinin kısa bir
süreliğine kesintiye uğradığını düşünelim. Kesintinin günlük hayatın bir parçası olan
hizmetlere (işe gitmek için hazırlanırken kullandığımız elektriğin olmaması,
otomobil/raylı sistemin çalışmaması, sağlık hizmetlerinin-ameliyat- yapılamaması,
günlerce buzdolabında gönül rahatlığıyla beklettiğimiz besinlerin bozulması) yapacağı
etkinin ötesinde endüstri bacalarının sönmesiyle ülke ekonomisine vereceği maddi
zararın etkisini ve halkta oluşacak manevi etkiyi düşündüğümüzde enerjinin elde
edilememesi hayati bir tehdit unsuru oluşturmaktadır.
Dolayısıyla ülkeler için bu kadar hayati öneme sahip ENERJİYE, kesintisiz ve
güvenilir bir şekilde ulaşmak önemli hale gelmiştir. Bu bakış açısıyla enerji sağlama
gayretinde olan ülkeler, Doğu Akdeniz’de enerji kaynaklarının var olduğuna dair
kuvvetli keşiflerin ortaya çıkmasına müteakip hedeflerini bu bölgeye çevirmişlerdir.
Özellikle AB, enerji güvenliğini sağlayabilme adına bölgeden gelebilecek maksimum
enerji kaynağına sahip olabilmek için bölgede aktif olarak siyasi hamlelerde
bulunmaktadır.
Ve böylelikle Doğu Akdeniz’e kıyıdaş olan ülkeler jeopolitik açısından
varlığının önemini fark etmişler, bölgelerinde olan enerji kaynaklarının kullanımında
söz sahibi olabilmek adına ikili anlaşmalar yaparak, kıta sahanlığı ve münhasır
ekonomik bölgelerini belirleme/sınırlandırma yoluna gitmişlerdir.
Özellikle Yunanistan’ın GKRY (Güney Kıbrıs Rum Yönetimi) ile yapmış
olduğu bölge sınırlama ve arama/tarama faaliyetlerine yönelik anlaşmalar, Türkiye’nin
tepkisini çekmiştir. Yunanistan yapmış olduğu anlaşmalarla Türkiye’yi, Doğu
Akdeniz’de enerji kaynaklarına ulaşabilme noktasında engellemeye çalışmaktadır.
Yunanistan tarafından yapılan Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi çevreleme faaliyetlerine
karşılık, Doğu Akdeniz’de daha etkin olabilmek adına Türkiye KKTC (Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti) ile işbirliğine girerek bu bölgede hidrokarbon araştırmaları
yapabilmek için ikili anlaşmalar gerçekleştirmiştir.
Enerji kaynaklarına yakınlığı nedeniyle stratejik öneme sahip Türkiye, kendi
enerji güvenliği sağlamanın yanı sıra enerji transfer merkezi olmak adına bölgedeki ve
çevre ülkelerdeki gelişmelere göre adımlar atmakta ve bir dizi anlaşmalar
yapmaktadır. Energy is an indispensable power source and an indispensable input for
providing the products and services necessary for the human being to live comfortably.
Water, electrical equipment, transportation, education etc. that can be used daily in our
lives; energy is one of the sine qua non in providing services.
Let us assume that while our daily vital activities continue, we are unable to
access the energy in any way and one of the services we use daily is interrupted for a
short time. Beyond the impact of interruptions on services, which are a part of daily
life, (the lack of electricity we use to prepare for work, the failure of the automobile /
rail system, the inability to perform health services-surgery, the deterioration of the
nutrients we keep in the fridge for days with peace of mind) the failure to obtain energy
is a vital threat when we consider the impact of material damage to the national
economy and the spiritual impact on the public with the extinction of industrial
chimneys.
Therefore, it has become important for countries to reach this vital energy in
an uninterrupted and reliable way. From this point of view, countries aiming to provide
energy have turned their goals to this region following the emergence of strong
discoveries about the existence of energy resources in the Eastern Mediterranean. In
particular, the EU is actively engaged in political moves in order to have the maximum
energy source from the region in order to ensure energy security.
And thus, the countries on the Eastern Mediterranean shore have realized the
importance of their existence in terms of geopolitics and have made bilateral
agreements in order to have a say in the use of energy resources in their regions and
have decided to define / limit the continental shelf and exclusive economic regions.
In particular, the GCA Greece (Cyprus) and made clear that the regional limits
and search / agreements for browsing activities, it has drawn Turkey's response.
Greece and Turkey with the agreement it has made, is trying to block the access point
to the energy resources in the eastern Mediterranean. It made by Greece in the eastern
Mediterranean in response to Turkey for containment activities, in order to be more
effective in the eastern Mediterranean Turkey TRNC (Turkish Cypriot) and has made
bilateral agreements to make hydrocarbon exploration in this region by entering into
cooperation.
Energy supply is of strategic importance because of its proximity to Turkey, to
take steps in accordance with developments in the security of their energy supply as
well as energy transfer to the central region and the neighboring countries and operate
on behalf of a number of agreements.
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [2146]