Saruhan Kanbur Aile Sağlık Merkezine bağlı 60 yaş ve üzeri bireylerin ölüm kaygısı ve ölüme ilişkiin durumu
Abstract
Tanımlayıcı ve kesitsel tipte olan bu çalışmanın amacı, bir aile sağlık merkezine bağlı
60 yaş ve üzeri bireylerin, demografik, sağlık durumu, kişilik özellikleri ve ölüme karşı
tutumlarının ölüm kaygısı ve ölüme ilişkin depresyon durumuyla ilişkisini belirlemektir.
Araştırmaya, 500 yaşlıdan, çalışmaya katılmaya istekli, akıl sağlığı yerinde olan 273 yaşlı
birey dâhil edildi. Araştırmada örneklem seçimine gidilmedi. Araştırmada yaşlı bireylere Veri
Toplama Formu ile birlikte Ölüm Kaygısı Ölçeği ve Ölüme İlişkin Depresyon Ölçeği
uygulandı. Araştırmada elde edilen verilerin analizinde ortalama, standart sapma ile verilerin
normal dağılım göstermediği durumlarda ikili gruplar Mann Whitney U testi ile ikiden fazla
gruplar ise Kruskall Wallis testi ile değerlendirildi. İstatistiksel anlamlılık düzeyi olarak
p<0,05 kabul edildi. Gruplar arasındaki farkı belirlemek için Post-Hoc analizi kullanıldı.
Araştırmada yaşlı bireylerin demografik özelliklerinin, sağlık durumlarının, kişilik
özelliklerinin ve ölüme karşı tutumlarının ÖK düzeylerini ve demografik özelliklerinin ÖDÖ
düzeylerini etkilemediği (p>0,05), ancak ÖDÖ düzeylerini etkilediği bulundu (p<0,05). Bir
yıl öncesine göre sağlık durumunun, ilaç kullanan bireylerin, günlük hayatlarında takıntılı,
depresif olanların ÖDÖ toplam puanlarının daha yüksek olduğu saptandı (sırasıyla;
p=0,019,p=0,016, p=0,044). Yaşlı bireylerde, ebedi hayat kavramının hiçbir şey ifade
etmediği, ölüm kavramının korkuyu ifade ettiği, kendisini ölüme hazır hissetmeyenlerin ve
sevdiği birini kaybeden bireylerin ÖDÖ toplam puanının daha yüksek olduğu saptandı
(sırasıyla; p=0,034, p<0,001, p=0,042, p=0,009). İnsanın kendini ölüme her zaman hazır
hissetmesinin ÖDÖ puanı diğerlerinden daha düşük olduğu saptandı (p=0,043).
Bu araştırmanın sonucuna göre, sevdiği birinin/yakının kaybeden yaşlılara psikolojik
ve sosyal destek mekanizmalarının oluşturulması ve yaşlılara ölüme karşı başa çıkma
yöntemlerini geliştirmeye yönelik programların hazırlanması önerilebilir. The aim of this descriptive and cross-sectional study is to determine demographic state
of health, personality characteristics and their attitudes to the relation between fear of death,
depression of individuals aged 60 years old and over, who are member of family health
center.
The study completed with volunteered 273 out of 500 elderly people who were eager
to be the part of the study and have mental health issue. For this study, sample was not
chosen. As well as Data Collection Forum, Anxiety Death (AD), also Depression Related to
Death (DRD) were applied in the study.
During analyzing the results when an average deviation and a standard deviation were
not equal in order to get an accurate conclusion Mann Whitney U test was applied for dual
groups and Kruskall Wallis test was applied for the groups including more than two. p<0,05 is
accepted as a level of statical significance. For defining, the difference between the groups
Post Hoc analysis was used.
In the inquiry, it was observed that old individuals’ demographic characteristics, the
state of health, personal characteristics, and the attitudes towards death did not affect level of
AD and their demographic characteristics did not affect the level of DRD (p>0, 05),
However, it affected the level of DRD.
It showed that those individuals, who are obsessive, depressed and using medicine has
higher DRD points than a year ago. (Consistently p=0, 019, p=0,016, p=0,044).
It is found out that the concept of eternal life does not make any sense, death means
fear and the level of being ready for death is lower than DRD points (p=0,043).
According to the result of this study, it suggested that there should be physiological
and social support for old individuals whom lost a person they love or a relative and it is
advised to create a program in order to help them with their struggle and anxiety of death.
Collections
- Tez Koleksiyonu [488]