Sosyal Bilimler Enstitüsü
http://dspace.trakya.edu.tr/xmlui/handle/trakya/3220
Social Sciences Institute2024-03-28T16:53:48ZBulgar fıkra tipleri ile Türk fıkra tiplerinin karşılaştırılması üzerine bir inceleme : Kurnaz Petır (Hitır Petır) ve Nasreddin Hoca örneği
http://dspace.trakya.edu.tr/xmlui/handle/trakya/8797
Bulgar fıkra tipleri ile Türk fıkra tiplerinin karşılaştırılması üzerine bir inceleme : Kurnaz Petır (Hitır Petır) ve Nasreddin Hoca örneği
Atakan, Müge
Çalışmanın amacı, Bulgar ve Türk toplumlarının en önemli mizah ustaları
olan Kurnaz Petır (Hitır Petır) ve Nasreddin Hoca fıkralarının konu, şahıs kadrosu,
zaman ve mekân unsurları bakımından karşılaştırılmasıdır. Çalışmada metin merkezli
tasnif yöntemi ve karşılaştırma yöntemi kullanılmıştır. Karşılaştırma yapılırken
MAXQDA Nitel Veri Analizi Programından yararlanılmıştır. Programda, dört tema
oluşturulduktan sonra ana kodlar ve alt kodlar belirlenmiştir. Kodlamalar
doğrultusunda Benzerlik Matrisi Analizi yapıldığında kod frekansları açısından
fıkraların %37 oranında benzerlik gösterdiği belirlenmiştir. Çalışmada, fıkraların
yoğunlukla sosyal hayatı konu aldığı görülmektedir. Kurnaz Petır fıkralarında para
kazanmak için çalışmak zorunda kalınması gibi durumlar, Nasreddin Hoca
fıkralarında ise vaaz verme faklılık gösteren konulardır. Kurnaz Petır fıkralarında,
daha fazla alt tip ve yardımcı karakter yer alırken, Nasreddin Hoca fıkralarında
genellikle ana tip ile birlikte bir alt tip bulunmaktadır. Fıkralarda belirsiz zaman
unsurları sıklıkla “bir gün” ve “günün birinde” şeklinde belirtilmektedir. Fıkralarda
mekân kullanımı ise çeşitlilik göstermektedir. İki fıkra tipinde de en sık kullanılan
kapalı dar mekân evdir. Açık dar mekân olarak Kurnaz Petır fıkralarında köy,
Nasreddin Hoca fıkralarında ise sokak ve yol sıklıkla mekân olarak kullanılmaktadır.
Fıkralarda yer alan yapı unsurları karşılaştırıldığında, pek çok benzerlik ve farklılık
olduğu belirlenmiştir. Bu çalışma ile alana küçük de olsa bir katkı sağlanmaya
çalışılmıştır.; The aim of the study is to compare the anecdotes of Hitır Petır and Nasreddin
Hodja, the most important humor masters of Bulgarian and Turkish societies’s, in
terms of subject, characters, time and place elements. Text-centered classification
method and comparison method were used in the study. MAXQDA Qualitative Data
Analysis Program was used while making the comparison. In the program, after four
theme were created, the main codes were paired with sixteen sub-codes. When the
Similarity Matrix Analysis was performed in line with the coding, determined that the
Hitır Petır and Nasreddin Hodja anecdotes showed 37% similarity in terms of code
frequencies. In the study, it is seen that in both, the anecdotes are mostly about social
life. In Hitır Petır anecdotes having to working to earn money, in Nasreddin Hodja
anecdotes preaching is determined as different subjects. There are more subtypes and
supporting characters in Hitır Petır anecdotes compared to Nasreddin Hodja anecdotes.
In Nasreddin Hodja anecdotes, there is usually a subtype along with the main type. In
anecdotes, indefinite time elements often appear as “one day” and “one of these days”.
The use of space varies. The most frequently used closed space in both is the house. It
has been determined that open narrow spaces are frequently used, as village in Hitır
Petır, streets and roads in Nasreddin Hodja anecdotes. When the structural elements in
the anecdotes were compared, it was determined that there were many similarities and
differences. This study attempted to make even a small contribution to the field.
2023-01-01T00:00:00ZOkul yöneticileri ve öğretmenlerde narsisizm ile iş motivasyonu arasındaki ilişki
http://dspace.trakya.edu.tr/xmlui/handle/trakya/8729
Okul yöneticileri ve öğretmenlerde narsisizm ile iş motivasyonu arasındaki ilişki
Doğan, Muhammet Furkan
Bir okulun amaçlarının gerçekleştirilebilmesi okul yöneticileri ve
öğretmenlerin güdülenmeleri gerektiği açıktır. Bu güdü mekanizmasına anlamlı bir
etki yapan ya da yapmayan her türlü değişkene büyük bir önem atfetmesinden
rahatlıkla bahsedilebilir. Bu çalışmada amaç, okul yöneticileri ve öğretmenlerin iş
motivasyon ve narsisizm düzeyleri arasındaki ilişkinin cinsiyet, yaş, mesleki kıdem,
okul türü, öğrenim düzeyi değişkenleri temelinde incelenmesidir. Araştırmanın
örneklemini 2021-2022 öğretim yılında, seçkisiz örnekleme yöntemiyle belirlenen
Edirne ili merkez ve ilçelerinde yer alan ilkokul, ortaokul ve liselerde görev yapan 499
okul yöneticisi ve öğretmenler oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak
Gagné ve arkadaşları tarafından 2010 yılında geliştirilen ve Türk kültürüne uyarlaması
Çivilidağ ve Şekercioğlu (2017) tarafından yapılan Çok Boyutlu İş Motivasyonu
Ölçeği ve ayrıca Raskin ve Terry (1988) tarafından geliştirilen ve Türk kültürüne
uyarlaması Atay (2009) tarafından yapılan Narsistik Kişilik Envanteri kullanılmıştır.
Araştırmada; okul yöneticileri ve öğretmenlerin narsisizm düzeyi ile iş
motivasyonu düzeyleri arasındaki ilişkinin orta düzeyde olduğu saptanmıştır. Yapılan
çalışma sonucunda öğretmen veya okul yöneticilerinde narsisizm ve iş motivasyonu
ilişkisinin farklı şiddette olduğu görülmüştür. Tespit edilen bu ilişki okul
yöneticilerinde öğretmenlere göre daha güçlü bir korelasyon katsayısına sahip olduğu
görülmüştür. Narsisizm düzeyinin, çok boyutlu iş motivasyonu ölçeği motive olmama
alt faktörü ile arasında anlamlı bir ilişki olmadığı içsel motivasyon alt faktörü ile düşük
düzeyde ilişki olduğu, dışsal düzenleme-sosyal alt faktörü ile düşük düzeyde ilişki
olduğu, kişisel düzenleme alt faktörü ile orta düzeyde ilişki olduğu, dışsal düzenlememaddesel
alt
faktörü
ile
anlamlı
bir ilişki olmadığı, içe yansıtılan düzenleme alt faktörü
ile orta düzeyde ilişki olduğu tespit edilmiştir. Okul yöneticileri ve öğretmenlerde
cinsiyet değişkeninin ile narsisizm düzeyi arasında anlamlı bir farka sebep olduğu ve
erkeklerin narsisizm düzeyinin kadınların ortalamasından fazla olduğu görülmüştür, iş
motivasyonu üzerinde anlamlı bir fark oluşturmadığı saptanmıştır. Devlet veya özel
okulda çalışma durumunun ile narsisizm düzeyi üzerinde anlamlı bir fark
oluşturmadığı görülürken, çalıştığı sektör değişkenin iş motivasyonu ile arasında
anlamlı bir fark oluşturmadığı tespit edilmiştir. Yaş değişkeni ile narsisizm ve iş
motivasyon düzeyi arasında negatif yönde anlamı ve düşük düzeyde bir ilişkisi olduğu
anlaşılmaktadır. Mesleki kıdem yılının ve öğrenim düzeyi değişkenlerinin ise her iki
değişken üzerinde anlamlı bir fark oluşturmadığı tespit edilmiştir. Elde edilen
sonuçların ile alanyazında yapılan diğer çalışmalarla paralellik gösterdiği görülmüştür.
Araştırmanın genel sonucu olarak, okullarda iş motivasyonu sağlamak adına
okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin narsisizm düzeylerinin önemli bir değişken
olduğu anlaşılmıştır. Örneklemin daha geniş tutulmasının evreni daha iyi yansıtan
sonuçlar vereceği, elde edilen sonuçların çalışan alımlarında göz önünde
bulundurulması ve kariyer danışmanlığında kullanılmasının faydalı olacağı hakkında
önerilerde bulunulmuştur.; It is clear that school administrators and teachers need to be motivated in order
to achieve the goals of a school. It can easily be mentioned that he attaches great
importance to any variable that does or does not have a significant effect on this
motivation mechanism. The aim of this study is to examine the relationship between
school administrators and teachers' work motivation and narcissism levels on the basis
of gender, age, professional seniority, school type, education level variables. The
sample of the study consists of 499 school administrators and teachers working in
primary, secondary and high schools located in the center and districts of Edirne
province, which was determined by random sampling method in the 2021-2022
academic year. As a data collection tool in the research, Multidimensional Work
Motivation Scale developed by Gagné et al. in 2010 and adapted to Turkish culture by
Çivilidağ and Şekercioğlu (2017), as well as Narcissistic Scale developed by Raskin
and Terry (1988) and adapted to Turkish culture by Atay (2009). Personality Inventory
was used.
In the research; It was determined that the relationship between the narcissism
level of school administrators and teachers and their work motivation levels was
moderate. As a result of the study, it was seen that the relationship between narcissism
and work motivation in teachers or school administrators was of different severity.
This relationship was found to have a stronger correlation coefficient in school
administrators than in teachers. The level of narcissism does not have a significant
relationship with the non-motivation sub-factor of the multidimensional work
motivation scale, there is a low relationship with the intrinsic motivation sub-factor, a
low relationship with the external regulation-social sub-factor, and a moderate
relationship with the personal regulation sub-factor, It was determined that there was
no significant relationship with the external regulation-material sub-factor, but a
moderate relationship with the introjected regulation sub-factor. It was found that there
was a significant difference between the gender variable and the level of narcissism in
school administrators and teachers, and that the narcissism level of men was higher
than the average of women, and it did not create a significant difference on work
motivation. While it was seen that there was no significant difference between the state
or private school working status and the level of narcissism, it was determined that the
variable of the sector in which he worked did not make a significant difference between
his work motivation. It is understood that there is a negative and low level relationship
between the age variable and the level of narcissism and work motivation. It was
determined that the variables of professional seniority and education level did not
make a significant difference on both variables. It has been observed that the results
obtained show parallelism with other studies in the literature.
As a general result of the research, it has been understood that the narcissism
levels of school administrators and teachers are an important variable in order to
provide work motivation in schools. Suggestions were made that a larger sample
would yield results that better reflect the universe, that the results obtained should be
considered in employee recruitment and used in career counseling.
2021-01-01T00:00:00ZSağlık ekonomisinde yeni yönelimler : Estetik ekonomisi ve Türkiye uygulamaları
http://dspace.trakya.edu.tr/xmlui/handle/trakya/8723
Sağlık ekonomisinde yeni yönelimler : Estetik ekonomisi ve Türkiye uygulamaları
Öztürk, Duygu
Estetik sağlık hizmetleri, en yalın hali ile estetik kaygılarla gerçekleştirilen
tıbbi hizmetler olarak tanımlanmakta ve bu sağlık hizmetlerinin bireyin zihinsel
sağlığıyla bağlantısı bulunmaktadır. Estetik sağlık hizmetlerinin zihinsel sağlığa etkisi
bireyin yaşam kalitesini artırmanın yanı sıra toplumun sosyal ve ekonomik gelişimine
de katkı sağlamaktadır. Özellikle ekonomik düzeyleri yüksek ülkeler için, estetik
sağlık hizmetlerini önemli bir konuma getirmektedir. Estetik sağlık hizmetleri,
genellikle sigorta kapsamında yer almamakta ve bireylerin cepten yapmış oldukları
sağlık harcamalarıyla karşılanmaktadır. Buna rağmen ekonomik etkileri sebebiyle
birçok ülke estetik hizmetlerine ayrılan kaynaklarını artırmaya çalışmaktadır. Bu
durum estetik sağlık hizmetlerine yapılan harcamaların ve yatırımların planlanmasının
önemini vurgulamaktadır. Estetik turizmi için iyi bir destinasyon olan Türkiye için de
bu yatırım planlamalarının önemi her geçen gün daha da belirginleşmektedir.
Uluslararası ve Türkiye’de yayınlanan veriler bu çıkarımı doğrulamaktadır. Bu
çalışmada hem küresel ölçekte hem de Türkiye ölçeğinde estetik hizmetleri
incelenmeye ve toplumsal etkileri yorumlanmaya çalışılmıştır. Ayrıca estetik sağlık
hizmetlerinin tercih sebepleri ve etkilerine değinilmiş, ekonomik boyutu ve etik
sorunları ele alınmıştır. Sonrasında Türkiye’de estetik hizmetlerinin ekonomik boyutu
ele alınmıştır. Çalışmanın son bölümünde de estetik sağlık hizmetleri talebinin küresel
ölçekte yıllar içindeki değişimlerine ve Türkiye’nin estetik sağlık hizmetlerinde
gelişimine yer verilmiştir. Araştırmada, Türkiye’de estetik sağlık hizmetleriyle ilgili
yapılan çalışmaların ve verilerin yetersiz olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca sağlık,
ekonomik ve sosyal bazı riskler sebebiyle estetik sağlık hizmetlerini düzenleyici
kurumların eksikliği gözlenmiş ve arz-talebi yönetmek için yasal düzenlemelerin
yapılmasının gerekli olduğu tespit edilmiştir.; In its simplest form, aesthetic healthcare services are defined as medical
services performed with aesthetic concerns and these healthcare services have a
connection with the mental health of the individual. The effect of aesthetic health
services on mental health contributes to the social and economic development of the
society as well as increasing the quality of life of the individual. Especially for
countries with high economic levels, aesthetic health services have an important
position. Aesthetic health services are generally not covered by insurance and are
covered by out-of-pocket health expenditures of individuals. Despite this, many
countries are trying to increase the resources allocated to aesthetic health services due
to their economic effects. This situation emphasizes the importance of planning
expenditures and investments in aesthetic health services. For Turkey, which is a good
destination for aesthetic tourism, the importance of this investment planning is
becoming more and more evident every day. International and Turkish data confirm
this conclusion. In this study, it has been tried to analyze aesthetic services both on a
global scale and on the scale of Turkey and to interpret their social effects. In addition,
the reasons for preference and the effects of aesthetic health services were mentioned,
and their economic dimension and ethical problems were discussed. Afterwards, the
economic dimension of aesthetic services in Turkey is discussed. In the last part of the
study, the changes in the demand for aesthetic health services on a global scale over
the years and Turkey's development in aesthetic health services are included. In the
study, it was concluded that the studies and data on aesthetic health services in Turkey
are insufficient. In addition, due to some health, economic and social risks, the lack of
regulatory institutions for aesthetic health services was observed and it was determined
that legal regulations are necessary to manage supply and demand.
2023-01-01T00:00:00Zİran sinemasında kadın ve kız çocuklarının sosyal statüsü : SİB (1908) ve Soraya'yı Taşlamak (2008)
http://dspace.trakya.edu.tr/xmlui/handle/trakya/8722
İran sinemasında kadın ve kız çocuklarının sosyal statüsü : SİB (1908) ve Soraya'yı Taşlamak (2008)
Saltık, Melisa
Sinema yoluyla toplumun kültür ve geleneği yansıtılmaktadır. Ayrıca sinema
toplumun yönlendirilmesinde de kullanılan kitle iletişim araçlarından biridir. Her
ülke kendine özgü sinema anlayışını ve dilini oluşturmuştur. İran sineması da
baskılara ve yaptırımlara rağmen kendi sinema dilini oluşturarak başarıyı elde
etmiştir. Sinema da kullanılan temalar ve fikirler toplumun benimsediği değerler
doğrultusunda şekillenmektedir. Özellikle toplumsal cinsiyet rolleri, sinema dahil
tüm kitle iletişim araçlarında kullanılmaktadır. Toplumlar, benimsediği cinsiyet
rollerini toplumun her alanında uygulamaktadır. Sinema da bu alanlardan biridir.
İran’da ataerkil bir sistem hakimdir ve toplumsal cinsiyet rollerini benimsemektedir.
Sinema yoluyla ataerkil sistem ve cinsiyetçi roller bireylere aktarılmaktadır. Bu
çalışmanın amacı, İran toplumunda kadınların ve kız çocuklarının sosyal statüsünü
filmler üzerinden söylem analizi yöntemi kullanarak analiz etmektir.; Cinema reflects the culture and tradition of society. Cinema is also a mass
communication tool used to direct society. Each country has its own understanding
and language of cinema. Iranian cinema has also achieved success by creating its
own language despite the pressures and sanctions. The themes and ideas used in
cinema are shaped by the values adopted by the society. Especially gender roles are
used by all mass media, including cinema. Societies apply the gender roles they
adopt in all areas of society. Cinema is one of these areas.
In Iran, a patriarchal system is dominant and gender roles are adopted. Patriarchal
system and gender roles are transferred to individuals through cinema. The aim of
this study is to analyze the social position of women and girls in Iranian society
through films by using discourse analysis method.
2023-01-01T00:00:00Z